parallax background

Zihinsel Esneklik

Sosyal Fobi
27 Mart 2018
Empati
28 Mayıs 2018
 

Esneyebilmek

Planlar, programlar, mutlaklar, aslalar, rutinler, sabitler… İstediğimiz kadar hayatımızı hesaplayalım, istediğimiz kadar kontrollü olmaya çalışalım bunu başaramadığımız anlar kaçınılmazdır. Önceden belirleyemediğimiz, kontrol edemediğimiz durumlarla mutlaka karşılaşırız ve bunların bir kısmı da zorlayıcı ya da acı verici olur. Kulağa pek hoş gelmiyor, belki de düşüncesi bile korkunç geliyorken nasıl oluyor da biz bunların altından kalkmayı başarabiliyoruz?

Mitolojik öyküler, masallar ve çizgi filmler zorluklarla mücadele edebilmeyi ve amaca ulaşmayı süper kahramanlara ait bir vasıfmış gibi yansıtır. Hâlbuki yaşadığımız psikolojik zorlanma ne denli güçlü olursa olsun onu çözümleyebilmek ve içsel dengeyi geri kazanmak için tüm güçlü ya da süper kahraman olmaya ihtiyacımız yok. Bu noktada ihtiyaç duyduklarımızın bazılarına zaten sahibiz, esnek olabilmek gibi.

 

Türk Dil Kurumu esnekliği şöyle tanımlar :’’Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki’’. Nasıl ki bir obje esnek olduğu ölçüde darbeler karşısında o denli dayanıklı olursa psikolojik esneklik de ruhsal darbeler karşısında bizi öyle dayanıklı kılıyor. Eğer hep bildiğimiz yollardan gidiyor, hep aynı çözüm stratejilerini deniyorsak, farklı bir sorunda sahip olduğumuz bu katılık ayağımıza dolanacak ve yaşadığımız stresi arttıracaktır. Oysaki esneyebilmek, alternatifleri görebilmemizi, farklı çözümler üretip sürçten daha ‘hasarsız’ çıkmamızı sağlar.



Esneklik var/yok türünden kategorik bir özellik değil, daha ziyade, bir ölçüde hepimizde olan, geliştirilebilen bir beceri gibi düşünülmelidir. Bu becerinin geliştirdiğimizde elde edeceğimiz şey zorluklarla karşılaşmamak değil zorlanmalara rağmen daha sağlıklı ilerleyebilmektir. Bu nedenle ‘bilişsel esnekliğe sahip biri asla mutsuz olmaz’ gibi bir önerme akla gelmemelidir. ‘Esneme payı’nı arttırmak için duygu temasına izin vermek, olayları hep bildiğimiz gibi ezbere yorumlamak yerine daha geniş bir perspektiften değerlendirebilmek ve deneyimlerimizi öğrenme yaşantısına dönüştürebilmek önemlidir. Unutmamak gerekir ki ne denli zorlarsa zorlasın her duygunun bize taşıdığı bir mesaj, durumların alternatif açıklamaları ve deneyimlerin güçlü bir rehberlik etme özelliği vardır.